ALAPLI HABERLERİ

“BUNUN HESABINI BANA SORARLAR”

29 Ocak 2013
663 kez görüntülendi

“BUNUN HESABINI BANA SORARLAR”

Alaplı Kaymakamı Yıldıray Malğaç, “İlçede sel, heyelan ve deprem gibi afetlerde ağır ve orta derecede hasar gören 177 konutta yaşayanların olası bir depremde bir parmağı bile kırılsa onun hesabını benden sorarlar” dedi.

Malğaç, yaptığı açıklamada, 1985 yıllarından sonra çeşitli tarihlerde meydana gelen sel, heyelan ve deprem gibi afetlerde ağır ve orta derecede hasar görmüş ve bunu karşılığında yardım almış konutların o dönemde 1 aylık itiraz süresi tanındığını o sürede kimsenin itiraz etmediğini anlaşıldığını söyledi.

Kanunen heyelan olan bölgede yerleşim yerini olmasının sakıncalı olduğunu ifade eden Malğaç,”Burada devletin verdiği bir karar var. Bu karara Kaymakamlık olarak uymak zorundayız. Hasarlı konutlarda oturmaya devam edenler itirazlarını yapıyorlar. Bizde bu itirazları ilgili yerlere gönderiyoruz. Ne sonuç çıkar ben orasını bilemem ama yarın bir deprem olsa o konutlarda bir kişini parmağı kırılsa onun hesabını benden sorarlar” dedi.

1999 yıllında yaşanan depremlerin ardından Türkiye’de Afet yönetimi Başkanlığı kurulduğunu anlatan Malğaç, şöyle dedi;

“1999 yılında Türkiye’de büyük bir deprem yaşandı. Deprem olduktan sonra görüldü ki, Türkiye hiçbir şekilde afetlere hazırlıklı değil. Devlet kendini bu konuda bir sınamaya girdi. Ve bir çalışma yapmaya başladı. Afet ile ilgi mevcut Ankara’daki teşkilat yapısı kanuni düzenlemeler hepsi gözden geçirildi. Yapısal bazda ciddi değişiklikler oldu. Afet Yönetimi Başkanlığı adı altında bir başkanlık oluşturuldu. Dağınık durumdaki başkanlıklar birleştirildi. Tek bir kurum oluşturuldu. Doğru bir adım olduğunu düşünüyorum. Mevzuat değiştirildi. Afet durumlarında alınabilecek tedbirlerde oradaki yerel idarelere görevler verildi. Hem bunlar afete hızlı müdahale etmenin afetle mücadele edebilmek için alınan tedbirlerdir. Çalışmanın devamı olarak ta bu zamana kadar göz ardı edilmiş neler var. Bir onlara bakalım denildi. Türkiye’de afete maruz kalmış zamanında içlerinde oturulamaz bu evin güçlendirilmesi ya da yıkılması kararı verilmiş bir afet, deprem ya da sel gibi konutların olduğu bu konut sahiplerine destek verildiği veya destek istemiyorsa da evini yıkması yada güçlendirmesi gerektiği tebliğ edildiği halde bu evlerin hali hazırda mevcut olduğu kayıtlarda görüldü. Başbakanımızdan bahsettiği üzere bu konutların yıkılması gerektiği deprem ya da her hangi bir afete hazırlı konusunda bunu elsem olduğu konusunda beyanatları var. İlçemizde 90 yıllarda deprem, heyelan ya da sel baskınlarında zarar görmüş konutların bunu karşısında destek almış vatandaşların konutlarının yıkılması yönünde afet müdürlüğü başkanlığından tebligat ulaştı. Bizde o yazıları muhtarlara tebliğ yaptık. Bu şahısların evlerini yıkılması gerekiyormuş diye. Bu evlerin yıkılması gerekiyor. Bu noktada vatandaşlar da ben bu zaman kadar yıkılması gereken evimde oturuyorum. Ne evim yıkıldı nede bu zaman kadar gelip kimse sordu. Nede gerekli incelemeler detaylı olarak yapıldı. Diyorlar bunu şu anda demenin bir faydası yok. Bu o zaman yapılması gereken bir itirazdı. O zamanda 1 ay bir itiraz süresi vardı. Evleri hasarlı olarak tespit edilmiş bunu karşılığında evini yıkmanız bunu karşısında konuttan yararlanmışsınız. Ya da orta hazarlı olup para desteği alınmış. Sonuç olarak evinizin orta ya da ağır hazarlı olduğu tespit edilmiş. Kanunen heyelan olduğu yerlerde yerleşim olmaması gerekiyor. Vatandaşlar şuanda itiraz ediyorlar. Onların itirazlarını gerekli yerlere gönderiyoruz. Bizim verdiğimiz bir süre var. Bu süre sonunda yıkılacak evler var. Ancak devletin verdiği bir karar. Yarın bir deprem olsa bir kişini parmağı kırılsa bunu hesabını benden sorarlar.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz